Dört Kapı Kırk Makam Nedir

Alevi Bektaşi kültüründe inancın temel taşını oluşturan dört kapı kırk makam asırlarca süregelen gelenektir. Ne varki, bunca yıl
sünnü kalem ustaları bunu iman, namaz ve niyazla karıştırmışlar, Dedelik kurumunu bir çıkar olarak gören, bunu bir düşünce sümürüsü yapan dedeler de sünnü yazarlara malzeme vermiştir. İşte bizce atamızdan yadigar kalan sözler....

Şeriat              -           Ateş,  
Tarikat            -           Su,
Marifet            -           Gök,
Hakikat          -           Yer. (Topraktır)

Bir başka söyleyişle:
Şeriat    
   -           Anadan doğmak; 
Tarikat     -           İkrar verip, peyman almak;
Marifet     -           Nefsini Bilmek, ölmeden ölümü tadmak; 
Hakikat    -           Özünü bilmektir

Yine bir başka deyimle, dualarımızda bile bizim yolumuz altıgendir diye geçer.
Bu söyleve de biz şu gözle bakarız.

Şeriat                -           Ateş,  
Tarikat               -           Su,
Marifet              -           Gök,
Hakikat              -           Yer. (Topraktır)
Hak için
Hakı aramak      -           Akıl
Hakkla
Bütünleşmek     -           İlimdir

Görülüyorki, Alevi Bektaşi düşüncesi doğayla bütünleşmiş hakkı akılla aramış, ilim ışığıyla da düşüncesini hep yenilemiştir. Bu bağlamda biz dört kapıyı bir akedemik eğitim, kemale ulaşmak için bir sınav olarak görmekteyiz. O nedenlede, dört kapıya şu pencereden de bakarız:

Şeriat                -           Bir ilkokul,
Tarikat               -           Ortaokul,
Marifet              -           Lise,
Hakikat ise        -           Üniversite
Hakı aramak      -           Lisans ve Üstlisans Yapmak
Hakkla
Bütünleşmek     -           Doktora yapıp  – Öğrenmenin  sonu olmadığına inanmak.....

Doğrusu ilimin sonunun olmadığı ‘’Ebedin sonu, Ezelin de başlangıcıdır’’ bizim yolumuz. Konu ile ilgili  Ejdadımızdan kalan elimizdeki yazgılar Dört Kapı Kırk Makamla ilgili bilgiyi aşağıya alıyoruz:

Dört kapı kırk makamdan sorarsan
eri gel bu dersten sabah ala gör
Eğer bu
esrarın aslını ararsan
Aç can gözün kalp aynasın sile gör
Şeriatta evvel makam ya Allah
Birinci inanmak; Bismi Şah
İkinci  İlimdir, hem Kelamullah
Okuduğun ilme amel kıla gör
Üçüncü makam-ı savm ile salat
Kelime-i Şahı şahadet, hem haccı, zekat
Haramdan, riyadan sakın be gayet
İhlas-ı pak ile makbul ola gör
Dördüncü makamı, hem helal yemek
Beşincisi akt-i nikah eylemek
Altıncısı şirki, şirk bilmek
Yedinci farz ile sünneti boşa gör
Sekizinci makamı, aşk ile şevkat
Dokuzuncusu müekkilane itaat
Onuncu Seyyiddir tatir-i sünnet
Emr-i maruf, nehy-i münker kıla gör
Tarikat’ın evvel makamı ey can
Birinci El tutup mürşidden tövbe etmek hemen
İkinci mürid ol mutlaktır ayan Micaz-ı mürşid’den hazer kıla gör
Üçüncü kanaat ehli alasın aşık Erenler rahine olmak muvafık
Dördüncüsü cihaddır emaneti Haluk
Kalp evini nefs elinden ala gör
Beşincisi hizmettir bir gerçek ere
Altıncı Hak yedinci özüne göre
Yedinci farz ile sünneti boşa gör
Sekizinci hırka, taç ura Secde-i fahri uzlet kıla gör
Dokuzuncu ola, ehl-i nasihat Hall-i müşkül için, ede muhabbet
Onuncu makam-ı aşk ile sohbet Nefis olup, aşk bahrine dala gör
Marifet’in on makamın fark eyle
Birinci makamda kalbini pak eyle
İkinci korkudur, özün berk eyle
Üçüncü makamdan perhiz ola gör
Dördüncü sabırdır beşinci edep
Altıncı comartlık buyurdu Cenap
Yedinci ilimdir bilene hep
Sekizinci fahir gani ola gör
Dokuzuncu olmak ehl-i marifet
Onuncusu farkı Farkullahtır elbet
Dahi on makamdır sırr-ı hakikat
Evvel
makamında turap ola gör
İkinci hoş görmek cümle milleti
Budur erenlerin hem nasihatı Neylersin münkiri etme sohbeti
Mümin isen var mümini bula gör
Üçüncü makamı tefekkür eyle
Dördüncü sözünü halliyle söyle Arif ol muhabbet deryasın boyla
Beşinci dergahta makbul ola gör
Altıncı makamı sohbettir gari Nadan ehline söyleme bu esrarı
Yedinci sabırdır Tanrı seddarı Bekle sabır tekkesinde kala gör
Sekizinci gördüğünü sidretmek
Dokuzuncu neccat Hakk’a şükretmek
Hem dünyayı ahireti fikretmek
Fikir kıl her eşyadan ibret ala gör

Müşahade oldu onuncu makam
İşte burda tam oldu kırk
makam
Huzur-u kalp ile kıl
Hakk’a kıyam
Cahdeyle de bu manayı ire gör
Nadan olan bu esrarı bilemez
Bu sırra ermeyen mümin olamaz
Ben mürşidim dese dahi yaramaz
Gafil gezme maksudunu bula gör
Haydar’ım erendir  ejdadı Yesevi
Elesti bezminde demişiz belli
Nesl-i on iki imam Bektaş-i Veli
Eriş Hakikata  biad kıla gör.

Görülen o ki, bizim yolumuzu asırlarca önce akıl, ilim ve bilime bağlamışlar. Bizde kendimizi bu yola verdik. Gönlümüzce deryada gezen dervişhanlarız biz.....   

Veyis Haydardedeoğlu